PARTNERİNİZLE AYNI SEVGİ DİLİNİ Mİ KONUŞUYORSUNUZ?
Adil Yıldırım, evli çiftlerde boşanmaların artmasının en büyük sebebinin aynı sevgi dilini konuşmamak olduğunu ifade ediyor ve insanların kendi sevgi dilini keşfetmesinin ilişkilerdeki dengeyi korumada ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.
Adil Yıldırım’a göre, dünya genelinde kabul görmüş beş temel sevgi dili bulunuyor:

- Hediyeler: Bazı insanlar için sevginin göstergesi alınan hediyelerdir. Partnerinden hediye almadığında değer görmediğini hisseder; hediye, onun için sevginin somut bir ifadesidir.
- Güzel sözler: Bazı kişiler için “Seni seviyorum”, “Güzelsin” ya da “Seni beğeniyorum” gibi ifadeleri duymak ilişkide güvenin temelidir. Bu sözleri sık duymadığında sevgisinden şüphe duymaya başlayabilir.
- Fiziksel temas: El ele tutuşmak, sarılmak ya da dokunmak bu sevgi dilini konuşan kişiler için vazgeçilmezdir. Partneri fiziksel temas kurmadığında ilgisiz ya da uzak davrandığını düşünebilir.
- Birlikte vakit geçirmek: Sevgi dili “zaman” olan kişiler, birlikte geçirilen anlarda değer gördüklerini hisseder. İş yoğunluğu ya da mesafe arttığında ilişkide bağın zayıfladığını düşünebilirler.
- Benim için bir şeyler yapması: Bu sevgi diline sahip kişiler için sevgi, eylemlerle ifade edilir. Yardım etmek, bir sorunu çözmek ya da ihtiyaç anında destek olmak, onlar için “seni seviyorum” demenin en net yoludur.
Yıldırım, toplumda az sayıda insanın sevgi dilini bildiğini ve buna uygun partner aradığını vurguluyor. Kendi sevgi dilini bilen kişilerin doğru ilişkiyi kurma konusunda daha şanslı olduklarını belirten Yıldırım, okurlarına şu soruyu yöneltiyor: “Hangisi olmadığında ben ilişkiden uzaklaşırım? Hangisi olmadan ben bu insanla asla devam edemem?”
Yazısını “Belki de kendinizi keşfetme zamanı gelmiştir.” diyerek noktalıyor.