Sağlıkta Yenilik, Kadın Liderliğinde Güç!
Dr. Funda Türker, Ankara Life Dergisine samimiyetle anlattı…
Dr. Funda Türker, 26 yıllık hekimlik tecrübesini girişimcilik cesaretiyle birleştirerek, kök hücre ve hassas tıp uygulamalarıyla yaşlanmayı yavaşlatıyor, saç dökülmesinden cilt lekelerine kadar kişiye özel çözümler sunuyor. Kadın liderliğinin gücünü, sağlıkta yenilikçi vizyonunu ve Türkiye’yi global sağlık turizminde öncü bir marka yapma hedefini Ankara Life Dergisine samimiyetle anlattı. İyi okumalar dileriz.

Funda Hanım, tıp ve estetik alanında uzmanlaşarak önemli bir yolculuğunuz bulunuyor. Sizi bu alanda girişimci olmaya iten en büyük motivasyon neydi?
Bu yıl hekimlikte 26. yılımı dolduruyorum. Bu süreçte edindiğim en önemli gözlem, kurum ve kuruluşlara bağlı olarak çalıştığınızda özellikle yenilikçi tedavilerin uygulanmasında yeterince özgür olamamanız. Çoğunlukla bilinen uygulamalar ve belirlenmiş tedavi protokolleri çerçevesinde ilerlemeniz bekleniyor. Benim en büyük motivasyonum ise, sonuçlarını bildiğim ve yurt dışında bizzat deneyimlediğim tedavi protokollerini Türkiye’de de hayata geçirmek, hastalarıma kendi vizyonum doğrultusunda dokunabilmekti. Bu nedenle, klasik tıp ekolüyle bütüncül yaklaşımı bir araya getirerek, tamamen kendi hazırladığım protokollerle kliniğimde özgürce hizmet sunmayı tercih ettim.
“Dr. Funda Türker” markası, sadece sağlık değil aynı zamanda yenilikçi tedavilerle de dikkat çekiyor. Kök hücre tedavileri ve Hassas Tıp gibi yenilikçi uygulamalarla ilgili vizyonunuzdan bahseder misiniz?
Kök hücre tedavileri, rejeneratif (yenileyici) tıbbın son on yıldaki en önemli gelişmelerinden biridir. Aslında yalnızca medikal estetikte değil, birçok hastalığın tedavisinde de kullanılmaktadır. Özellikle ilerleyici ve kronik hastalıklarda oldukça umut vadeden sonuçlar elde edilmektedir. Medikal estetik alanında ise kök hücreler ve kök hücrelerden elde edilen taşıyıcı moleküller olan eksozomlar sayesinde yaşlanmanın etkilerini yavaşlatmak, hatta geri çevirmek mümkün hale geliyor. Bu nedenle kliniğimde en sık uyguladığım tedavilerin başında kök hücre uygulamaları geliyor. Saç dökülmesi, kırışıklıklar, elastikiyet kaybı gibi erken yaşlanma belirtilerinin yanı sıra bazı cilt hastalıkları ve leke tedavilerinde de oldukça başarılı sonuçlar alıyoruz.Bu tedavileri planlarken hassas tıp (Precision Medicine) yaklaşımını esas alıyor, yani kişiye özel tedavi anlayışını bir adım öteye taşıyoruz. Çünkü her bireyde aynı kök hücre tipi aynı sonucu vermeyebilir. Bu nedenle hastayı analiz etmek, tedavi planını kişiye özel oluşturmak, kök hücre tedavisine uygun hale getirmek ve süreci titizlikle takip etmek büyük önem taşıyor. Benim hedefim ise bu gelişmiş tedavi yöntemini herkes için ulaşılabilir kılmak ve her birey için en uygun, kişiselleştirilmiş tedavi çözümlerini sunabilmek.
Girişimci bir kadın olarak, karşılaştığınız zorlukları nasıl aşmayı başardınız? Kariyerinizde dönüm noktası olarak gördüğünüz bir an var mı?
Aslında yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde kadın olarak belli bir kariyer basamağının üzerine çıkmak her zaman zorludur. Zordur çünkü beklentileri karşılarken, çoğu zaman hem kendinizden hem de toplumsal kimliğinizden ödün vermeniz beklenir. Benim en çok zorlandığım dönemler, kariyerin hızlı akışı içinde kendi benliğimi korumaya çalıştığım zamanlardı. Bu süreçlerde kendime hep şu soruları sordum: “Bunu gerçekten istiyor muyum?” ve “Bu hedefe ulaşırken vazgeçmem gerekecek şeyler benim için ne kadar değerli?”İşte bu soruların cevapları, kariyerimde yönümü değiştiren ve beni bugünkü noktama taşıyan dönüm noktaları oldu. Bu içsel sorgulamalar sayesinde, sağlık alanında farklı sektörlerde, farklı projeleri hayata geçirme cesaretini bulabildim.

Sizin için başarılı bir lider olmak ne anlama geliyor? Kadınların sağlık sektöründeki rolü ve güçlenmesi hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Benim için başarılı bir lider, ilham veren ve çevresindekilere güven aşılayan kişidir. Aynı zamanda her iniş ve çıkışta ekibiyle duygusal empati kurabilmeli, birlikte öğrenip birlikte büyüyebilmelidir. Kısacası, lider dediğimiz kişi yalnızca yolu gösteren değil, o yolu ekibiyle omuz omuza yürüyebilen kişidir. Diğerleri ise ancak yönetici olabilir.Sağlık sektöründe kadın gücüne yürekten inanıyorum. Kadınların çok yönlü bakış açıları, empati yetenekleri ve çözüm odaklı yaklaşımları; birçok soruna daha hızlı, yaratıcı ve etkili çözümler üretebilmelerini sağlıyor. Bu nedenle kadınların sağlık alanındaki varlığının artması, hem mesleki gelişim hem de toplum sağlığı açısından büyük bir değer taşıyor.
Sadece doktor değil, aynı zamanda bir girişimci olarak gelecekte hayata geçirmek istediğiniz projeler veya hedefler var mı?
Aslında gelecekte var olmak istediğim birden fazla alan bulunuyor. Öncelikli hedefim, sağlık turizmi alanında yüksek kalite standartlarıyla sürdürülebilir bir stabilite sağlamak. Böylece daha yapıcı, kalıcı çözümler üreterek Türkiye’nin uluslararası alandaki imajını güçlendirmeyi amaçlıyorum. Bu doğrultuda, Sağlık Turizm Konfederasyonu çatısı altında Estetik ve Kozmetoloji Derneği Başkanı olarak ülkeler arası iş birliklerini ve iletişimi güçlendirmek için aktif çalışmalar yürütüyoruz.

Son olarak, özellikle genç kadınlara girişimcilik ve sağlık alanında kariyer yapmayı düşünenlere vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir?
Sağlık sektörü, tıbbi ve yasal prosedürlerin oldukça sıkı şekilde kontrol edildiği bir alandır. Bu nedenle bu sektörde kariyer yapmayı planlayanların, öncelikle olumsuz senaryoları da göz önünde bulundurarak planlama yapmalarını öneriyorum. “Ben bir başlayayım, sorun çıkarsa sonra hallederim” yaklaşımı, ne yazık ki sağlık alanında çok ağır bedeller doğurabiliyor. Olası her durumda prosedürlere bağlı kalarak çözüm üretmek ise hem süreci kolaylaştırıyor hem de çok daha keyifli hale getiriyor.Genç kadınlara en önemli tavsiyem; mevzuata hâkim olun, motivasyonunuzu daima koruyun ve her adımınızı olası riskleri hesaplayarak atın. Böylece hedeflerinize daha sağlam, güvenli ve emin adımlarla ilerleyebilirsiniz.